Shall we go out?
Dışarı çıkalım mı?
son
oğul,
erkek evlat
together
birlikte
odd one
uygun olmayan
must
-meli,
-malı ( zorunluluk ,gereklilik ifade eder)
I must study.
Ders çalışmalıyım.
expressing
ifade etme
obligation
zorunluluk
Welcome
Hoş geldin.
nice to see you
seni gördüğüme sevindim
nice to have you here
burada olman güzel,
seni burada görmek güzel
OK,see you (later)
tamam (daha sonra) görüşürüz
take care,
taka good care
kendine iyi bak
you're welcome
rica ederim
meeting
buluşma,
tanışma
greeting
selamlama
ask for
istemek,
rica etmek
ask
sormak
permission
izin
May I go out?
Dışarı çıkabilir miyim?(izin alıyor )
asking for permission
izin isteme
Can I watch TV?
Televizyon izleyebilir miyim?( izin alıyor)
sure,
for sure,
of course
tabiki,
elbette
sorry ,not right now
üzgünüm şimdi olmaz
sorry,you can't
üzgünüm yapamazsın