first
bracelet
bilezik,
bileklik (takı olarak)
put on
giymek
trainers
spor ayakkabısı
the woman by dthe cooker
fırının yanındaki kadın
will
-acak,
-ecek
us
bizi ,
bize
delicious
lezzetli
each line
her satır
missing
eksik
many
birçok
each
her
decide
karar vermek
He bought a chocolate cake before their mother arrived.
Anneleri varmadan önce çikolaralı pasta aldı.
our
bizim
only
sadece ,
tek
another
başka ,
diğer
had
aldı,
sahip oldu,
yedi
too hot to eat
yemek için çok sıcak
smell
kokmak,
koklamak
took out
çıkardı
take out
çıkarmak
those
onlar,
şunlar
that
o,
şu
cupboard
dolap
What about some cookies?
How about some cookies?
Birlaç kurabiyeye ne dersin?