(Where do you go?)
Defter ve fotokopi istiyorum. Nereye?
Kırtasiye- Fotokopici
Market / Süpermarket — (1 örnek)
Süt meyve.....
“warranty” Türkçe?
garanti
Where is the checkout?
Kasa nerede?
Say in Turkish: “One bottle of water, please.”
Bir şişe su, lütfen.
İzmirim Kart’a 50 TL yüklemek istiyorum. Nereye?
Büfe/Kiosk
Kasap — (1 örnek)
Et/kıyma/tavuk/ciğer (any 1).
“Balance (on a card)” Türkçe?
Bakiye
Is it fresh?
Say in Turkish: “Half a kilo of cucumbers, please.”
Yarım kilo salatalık, lütfen.
Balık almak ve temizletmek istiyorum. Nereye?
Balıkçı
Teknoloji mağazası — (1 örnek)
Şarj aleti/kulaklık .......(any 1).
“Slice” Türkçe?
Dilim
Half a kilo of tomatoes, please.
Yarım kilo domates, lütfen.
Ask in Turkish: “How much is one kilo of apples?”
Bir kilo elma ne kadar?
Ucuza meyve–sebze ve bazen kıyafet. Nereye?
Pazar
Fırın (1 örnek)
boyoz-smit-ekmek-poğaça ....
“Piece / per piece” Türkçe?
parça-tane-adet
Can I have a bag?
Poşet alabilir miyim?
Say in Turkish: “200 grams of white cheese, please.”
İki yüz gram beyaz peynir, lütfen. (“200 gram …” also OK)
Yara bandı ve maske lazım. Nereye?
Eczane
Büfe / Kiosk — (1 örnek)
İzmirim Kart yükleme / su / atıştırmalık (any 1).
“Shelf / section” Türkçe?
reyon
Can you load 100 TL to my İzmirim Kart?
İzmirim karta 100 TL yükler misiniz?
Order using pieces and fruit: “Two loaves of bread and three bananas, please.”
İki ekmek ve üç muz, lütfen. (“iki tane ekmek” also OK)