He doesn't have a toothache.
Onun dişi ağrımıyor.
pill
hap
I know.
Biliyorum.
feel well
iyi hissetmek
with me
benimle
Let me see.
Bir bakayım.
syrup
şurup
I don't have any painkillers.
Hiç ağrıkesicim yok.
That would be great.
Harika olur.
need to rest
dinlenmeye ihtiyacı olmak,
dinlenmek gerek
Don't worry.
Endişelenme.
careful
dikkatli
careless
dikkatsiz
worry
endişelenmek
after he has breakfast
o kahvaltı yaptıktan sonra
Who?
Kim?
Kimi?
Kime?
Who says?
Kim söyler?
Kim söylüyor?
his,
her
onun
get up,
get out of bed
kalkmak,
kalkmak ( yataktan)
before
bir şeyi yapmadan önce,
bir şeyden önce
after
bir şeyi yaptıktan sonra,
bir şeyden sonra
I comb my hair after I get up.
Kalktıktan sonra saçımı tararım.
I wash my hands before I get dressed.
Giyinmeden önce ellerimi yıkarım.
fold
katlamak
a piece of paper
bir parça kağıt