Noun Clause
Dün sana verdiğim para nerede?
Where is the money that I gave you yesterday?
Bu insanların kim olduğunu bilmiyorum.
I don't know who these people are.
Dün sana ne söylediğimi unutmadın, değil mi?
You didn't forget what I told you yesterday, right?
A person who is able to both hands equally well
ambidextrous
It was midnight when you first came to my house.
Evime ilk kez geldiğinde geceyarısıydı.
Kalbimi kırdığını ona söylemeli miyim?
Should I tell him that he broke my heart?
Nerede olursan ol, kim olursan ol; kendini sev!
No matter who you are, where you are; love yourself!
to go ashore
disembark
Haftaya doğum günü olan arkadaşıma, hediye almam lazım.
I have to buy a gift for my friend whose birthday is next week.
Her nerede olursan ol, senden bir numara/arama uzakta olduğumu bil.
No matter where you are, know that I'm one number/call away.
Beni alaşağı edersen; hayal edemeyeceğin kadar güçleneceğim.
If you strike me down I shall become more powerful than you can possibly imagine.
lack of courage
cowardice
BTS üyesi olan erkek arkadaşım şu an evde, bana yemek hazırlamakla/pişirmekle meşgul.
My boyfriend who is a BTS member is at home right now, busy with cooking me a meal.
Onun nereye gittiği umurumda değil, çünkü umurumda olsa ıstırap çekerdim/ıstırap içinde olurdum.
I don't care where she went because if I cared I would be in agony.
İnanıyorum ki bazı insanlar benim hakkımda oldukça tatsız/sevimsiz/kötü şeyler söylüyor ama her ne söyleseler de görmezden geleceğim.
I belive some people say pretty unpleasant things about me but I'll ignore whatever they say.
impossible to be taken by force
impregnable
Geçen gün bu mağazadan aldığım -güya- son teknoloji ürününüz çalışmıyor!
The so called cutting-edge techonology product which I bought from this shop is not working!
Doğruyu söyleyip söylemediğinden emin değilim ama içimden bir ses ona güvenmemi söylüyor.
I'm not sure if he is telling to truth but my gut feeling tells me to trust him.
Geçen hafta savaşa karşıtı bir grupla protestoya gittiler.
They went to protest the other week with a group who were against the war.
lacking in something
deficient