Tenses
Passive-Causative
Relative Clauses
Noun Clauses
Reported Speech
100

She has been working on this project for three weeks.

(O), Üç haftadır bu proje üzerinde çalışıyor/çalışmaktadır.

100

I had my new computer set up.

Yeni bilgisayarımın kurulumunu yaptırdım.

100

The novel that she recommended is not available in the library.

Onun önerdiği roman kütüphanede mevcut değil.

100

Beni hiç sevmediğinizi biliyorum.

I know you do not like me at all.

100

She said she might have forgotten to lock the door.

Kapıyı kilitlemeyi unutmuş olabileceğini söyledi.

200

Şimdiye kadar hiçbir zaman böyle bir fırsatla karşılaşmadık.

We have never come across such an opportunity before.

200

The documents were sent to the wrong address by mistake.

Belgeler yanlışlıkla yanlış adrese gönderildi.

200

The restaurant where we had dinner last night serves excellent seafood.

Dün akşam yemek yediğimiz restoran harika deniz ürünleri sunmaktadır/sunar/sunuyor.

200

The teacher explained why the assignment was so important.

Öğretmen, ödevin neden bu kadar önemli olduğunu açıkladı.

200

He told me that he had been waiting for over an hour when the bus finally arrived.

Otobüs nihayet geldiğinde bir saatten fazla beklediğini söyledi.

300

They will be discussing the proposal during the meeting tomorrow afternoon.

Yarın öğleden sonra toplantıda teklifi tartışıyor olacaklar.

300

The task had been completed before the deadline was extended.

Görev, son tarih uzatılmadan önce tamamlanmıştı.

300

Hediye aldığım arkadaşım hediyeyi çok beğendi.

The friend whom I bought a gift for loved the gift very much.

300

Whether they will invest in the project or not is still uncertain.

Projeye yatırım yapıp yapmayacakları hala belirsiz.

300

Polis, hırsızın nereye gittiğini bilmediklerini söyledi.

The police said they didn’t know where the thief went/had gone.

400

Tatildeyken kimsenin bizi rahatsız etmediğinden emin olduk.

We made sure that no one disturbed us while we were on vacation.

400

Kardeşim, bisikletini tamirciye tamir ettirdi.

My brother got the mechanic to repair his bicycle.

 My brother had the mechanic repair his bicycle.

400

Kardeşi mühendis olan adam uzun süredir bu projede çalışmaktadır.

The man whose brother is an engineer has been working on this project for a long time.

400

Bu kararın nasıl sonuçlar doğuracağını tahmin etmek oldukça zordur.

It is quite difficult to predict what consequences this decision will yield.

400

Annem, yemeği yapmadan önce tüm malzemeleri kontrol etmiş olduğunu söyledi.

My mom said that she had checked all the ingredients before cooking the meal.

500

Otobüsü kaçırmamış olsaydım, mülakata zamanında varırdım.

If I hadn’t missed the bus, I would have arrived on time for the interview.

500

Bankanın soyulduğu haberi herkesi şaşırttı.

The news that the bank was robbed surprised everyone.

500

Gelecek hafta için planlanan konferans, beklenmedik durumlar nedeniyle ertelendi.

The conference, which was scheduled for next week, has been postponed due to unforeseen circumstances.

500

Yaptığınız hatanın ne kadar ciddi olduğunu kabul etmek zorundasınız.

You have to accept how serious the mistake you (have) made is.

500

Tanık, şüpheliyi gece yarısı binadan çıkarken gördüğünü iddia etti.

The witness claimed that he had seen the suspect leaving the building at midnight.